11 Şubat 2011 Cuma

Basın Açıklaması/28.01.2011


BASINA VE KOMUOYUNA;
Kentimizde ve yaşam alanlarımızda “boş arazi” olarak görülen veya kamu yararı için kullanılan bütün araziler sermayenin azgın kar hırsının kurbanı oluyor. Önce gecekondu mahallelerini “yenileyeceğiz” diye ortaya çıktılar. Ayazma’yı yoksulların başına yıkıp araziyi Ağaoğlu’na devrettiler. İlçemizde ne kadar boş alan varsa; gözlerine kestirdikleri nereler varsa yerine bina, alış-veriş merkezi dikmeyi bir an bile aksatmadılar. İç-Dış kumsalı yıllardır plansız bıraktılar, şimdi yaşayanlarını yok sayarak, zenginlere pazarlamaya çalışıyorlar. Büyük yeşil alan ihtiyacımız ortadayken, daha yeni, boşaltılan askeri bölgeyi “ 2. Etap Avrupa Konutları” inşaatına tahsis ettiler. Bizlerin yaşadığı mahallelere gelince düzensiz yapılaşma, yeşil alan eksiği sözlerini ağızlarından eksik etmiyorlar. Bütün potansiyel alanları ise zenginlere devrediyorlar. Yasalar engel olduğu zaman da yasaları, sermayenin çıkarları doğrultusunda, değiştirmekte beis görmediler. Sadece ilçemizde değil bütün İstanbul’da bu süreç bizler sahip çıkmadığımız sürece hızla ilerlemeye devam edecek.
İstanbul'un rant değeri yüksek mekanları kendilerinin taraftarı olarak bilinen sermeye gruplarına (Vakıf Gureba Hastanesi, Cevizli Tekel Fabrikası, Unkapanı Tekel Binası vb..) “devredildi.” Şimdi de sıra Halkalı Ziraat Okulu'nu gözüne kestiren İlim Yayma Cemiyeti'nin talebini yerine getirmeye geldi. Küçükçekmecelilerin nasibine de bu düştü. Küçükçekmece belediyesi de arazinin verilmesini Küçükçekmece halkından saklamıştır.
Ülkemizdeki tarımsal üretimin gelişiminde büyük katkıları bulunan, uzun yıllar Mehmet Akif Ersoy dahil birçok insana eğitim veren Halkalı Ziraat Okulu'nu ve 357 dekar’lık (357 bin metrekare) arazisini, mevcut durumunda bile daha fazla kazanılan, komik rakamlarla İlim Yayma Vakfı'na kiraladılar. İlim Yayma Vakfı 1972 yılında kurulmuştur. Kurucuları arasında: Muammer Güler, Kadir Topbaş, Ali Coşkun, Ahmet Davutoğlu, Kemal Unakıtan, Korkut Özal, Numan Kurtulmuş, Sabahattin Zaim, Recep Tayyip Erdoğan gibi isimler yer almaktadır.
Bildiğimiz hayır kurumlarından “vakıfların”arkasına sığınarak kurulan üniversitelerin, hayırla bir ilgisinin olmadığı, ortadadır. Vakıf üniversitelerinin zenginlerin okul kazanamayan çocuklarına parayla diploma aldıkları mekânlardan başka bir anlamlarının olmadığı da artık hepimizce biliniyor.
Bu devir işlemi bir kere daha riyakarlıklarını ortaya serdi. Çünkü 2011 yılını Mehmet Akif yılı ilan etmişken; Mehmet Akif’in okulunun kapısına zincir vurup, arazisini eşe dosta sunmak ancak bunların aklına gelebilecek bir saygı gösterisi olabilir. Zira kendileri paradan başka birşeye saygı duymamaktadırlar… Kamunun elinde olan, yıllar boyunca yumurtamızı, sütümüzü, yoğurdumuzu aldığımız ziraat mektebini adı vakıf olan tanıdıklarına armağan ediyorlar. Yakın çevremizdeki her bir metrekare alanı, bitmek bilmez bir para hırsıyla, beton yığınına döndüren bu zihniyet, yaşam alanlarımızı yaşanmaz kılmaya, gelecek sel felaketlerine çanak tutmaya, yazlarımızı sıcaktan bayılacak hale getirmeye, mahallemizi “taş fırına” çevirmeye devam ediyor. Olası deprem anında toplanacak alan bırakmıyorlar.
7'den 70'e hepimiz için değeri paha biçilemez bu okulu ve araziyi yok etmenize sessiz kalmayacağız.
UYARIYORUZ!
• Halkalı Ziraat okulunun İlim Yayma Cemiyetine devredilmesi betona dönmüş araziler vasıtasıyla daha sıcak yaz demek
• Şiddetli her yağmurun sel felaketine dönüşme olasılığı demek
• Mahallerimizin kuruluşunda yararlandığımız kaynağını ve sağlıklı olduğunu bildiğimiz tarım ürünlerinin hayatımızdan çıkması demek, tarihimizin bir kısmının kaybı demek
• Olası depremde sığınacak alanımızın kalmaması demek
• Ülkemizin tarihinde ve tarımsal üretiminin gelişiminde önemli yeri olan pek çok değerli insanı yetiştirmiş mekanın kaybedilmesi demek
• Mahallemizin ortasında bizlerin kullanımına kapalı, zenginlere tahsisli arazi demek
Küçükçekmece'nin az kalmış yeşil alanlarından biri içerisinde bulunan Halkalı Ziraat Okulu’nun göz göre yok edilmesine sessiz kalmayacağız.
Doğaya ve çevreye yönelik her saldırınızda yok ettiğiniz her metrekare yeşilin bedelini bizler canımızla ödüyoruz. Bundan iki yıl önce 32 insanımızın canına mal olan sel felaketi üzerinden daha çok geçmeden Küçükçekmece’nin az kalmış yeşil alanlarından biri olan Halkalı Ziraat Okulu’nun arazisi üzerine yeni binalar dikmeniz yeni sel felaketlerine bile bile kapı aralamak olacak.
Küçükçekmeceliler için bir dizi kamusal ihtiyaç varken bu arazinin göz göre göre yok edilmesine göz yummayacağız.
Kamuya ait tüm araziler kamu yararına tüm Küçükçekmecelilere açık biçimde kullanılmalıdır hiçbir özel kuruluşa devredilemez.
Kar ve yağma alanı olarak görülen bir Küçükçekmece değil, insanca yaşayabileceğimiz bir Küçükçekmece istiyoruz.

OKULUMUZDAN, YEŞİL ALANLARIMIZDAN, YAŞAMIMIZDAN ELİNİZİ ÇEKİN!

İNSANCA YAŞAYABİLECEĞİMİZ BİR KÜÇÜKÇEKMECE İSTİYORUZ.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder